
Sırbistan da, bir çok medeni ülke gibi, 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle zorunlu askerlik hizmetini kaldırdı. Avrupa'nın, Balkanların belki de en savaşan ve asi milletlerinden birinin böyle bir karar alabilmesi takdir gerektirir.
Aslında Sırbistan'ı tebrik edip, darısı bir gün bizim başımıza deyip yazıyı kapatmayı düşünüyordum, çünkü ilerleyen zamanlarda zaten Türkiye'de askerlikle, bilhassa zorunlu askerlikle ilgili çok uzun bir analiz yazmayı düşünüyorum. Ama bu gece, az önce biten bir programdan arta kalanları dökmek geldi içimden. Osman Pamukoğlu, bir TV programında partisi iktidara geldiğinde yapacaklarını anlattı.
Osman Pamukoğlu komik bir adam. İlk zamanlar kızıyordum, hatta sövüyordum kendisine, Türk bölücüsü olduğunu düşünüyordum. Aslında fikrim değişmedi, ama esas hakkında mütalaam değişti.
Osman Paşa kızılması değil, biraz gülünmesi, biraz üzülünmesi, biraz da acınması gereken bir insan. Ciddiye alınacak bir tarafı yok. Sanırım askerlik döneminde geçirdiği travmalar kendisinde kalıcı hasarlar bırakmış. Bugün Ergenekon'dan ya da Balyoz'dan dolayı yargılanan durumunda olmayıp dışarda gezebilmesinin sebebi de bu bence. Zira akli dengesi yerinde olsa, kurduğu iki cümleden biri anayasal suç.
Her ne kadar askeri vesayetin Türkiye üzerinde oldukça güçlü olduğu günlerde (1980 sonrası, 1990'lar) askerlik yapmış olsa da, herhangi bir darbe içinde aktif rol de alamamış bir asker olarak sanırım bazı şeyler de içinde ukte kalmış olmalı. Orduevlerinde, anacıklarının vatan koruması için bağrına taş basarak kendilerine emanet ettikleri erbaşa emir verip donattırdığı rakı masalarında, devre arkadaşlarıyla muhtemelen hayal ettiği ama yapamadığı şeyleri ve sapkın düşünceleri kurduğu partinin tüzüğüne zerketmiş.
Terörü nasıl bitireceğinden tutun, ülke dış politikasına kadar bir çok konuda sonu bir sürü "böyle olacak, böyle yapacağız" ile biten şeylerden bahsetti. Bir yanım "yok artık, daha neler" derken diğer yanım "Osman Paşa'dır, ne yapsa yeridir" diye teskin etti öbür tarafımı. Dediklerini bir gün yapmaya yeltenen çıksa Ermeni Soykırımı'ndan sonra nur topu gibi bir "Kürt Soykırımı" sorunumuz olur. Zaten sunucunun "peki bu parti programıyla Güney Doğu'dan nasıl oy alacaksınız ?" sorusuna verdiği cevap bile yeterli. "Yani şimdi Güneydoğu'da ne kadar oy var ki zaten..."
"Askerlik benim iktidarımda 6 ay ile 9 ay arasında bir süre olacak, herkese de aynı sürede olacak. Asker için çürük raporu alanların hepsini bir bir özel tıp merkezlerinde tekrardan kontrol ettireceğiz, bunları dağlara ve sınır vilayetlere vereceğiz."
Cunta manfestosu gibi, maşallah.
Sorun şu, Osman Pamukoğlu ve zihniyeti ciddiye alınmaz evet, ama bu ülkede bu ciddiye alınmayacak zihniyete sahip ciddi bir grup insan var, ve bu da bu ülke için ciddi bir sorun. Zaten bugün hala bu tarz kısır tartışmalar ekseninde dönmemizin ve gerçek sorunlarımıza odaklanamamamızın sebebi, bu kafa yapısındaki insanların ülke geleceğinde azımsanmayacak bir yer işgal etmesi. Alem pilotsuz uçaklar uçururken, bilek gücünü beyin gücüne, kalabalık kafa sayılı orduları teknolojik ordulara devrederken, 3. dünya ülkeleri hariç zorunlu askerlik hizmeti hemen hemen miyadını yıllar önce doldurmuşken, bu ülkede hala okumuş, vatanına milletine de okuduğu, ihtisasını aldığı konu üzerinde fayda sağlayacak parlak beyinlerin geleceği, kaç ay askerlik yapsın, acaba biraz daha uzasın mı şeklinde tartışıyor, masaya yatırılıyor. Taze beyinlerin kalemi bırakıp zorla silaha sarılması isteniyor, şiddet, militarizm kutsanıyor. Şiddet şiddeti körüklüyor, bu zihniyet terörü de besliyor. Bu bayat siyaseti sözde ileri demokrasi bayraktarı başbakan da yapıyor, Osman Pamukoğlu da. Milletimizin gözü açık olsun artık, yemesin bu 20. yüzyıl popülistlerinin laflamalarını, kokuşmuş siyasetlerini.
Katil Milosevic'in ardılı Sırbistan bile adam oldu, noolcak bu Osman Paşa ve türevlerinin hali ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder